Bir Alaylı Öyküsü: Hukuktan Yazılıma Geçiş ve Sektörde 1.Yıl

Mert Toptas
5 min readOct 14, 2021

--

Önceki hafta Furkan Kılıç ile yazılım üzerine sohbet ediyorduk. Sohbette konu konuyu açtı ve birbirimize nasıl sektöre giriş yaptığımızı anlattık. Ben de hukuktan yazılıma geçiş hikayemi anlattım. Anlattıklarımı paylaşmam için beni ikna etti ve bu hafta itibariyle profesyonel olarak yazılım sektöründe birinci yılımı doldurduğum için yazıyı yazmak istedim. Uzun bir yazı olabilir o yüzden bölümler halinde yazacağım.

Hukuk Fakültesindeyken Nasıl Yazılım İlgimi Çekti?

Bütün olay aslında ikinci sınıfta başladı. Sene 2017 sonları. Dönem başında Erasmus ofisine gidip Erasmus yapabilme ihtimalimi sormaya gitmiştim. Yetkililerle konuştuğumda Erasmus yaparsam dönemin uzayacağını ve bursumun kesileceğini söylediler. Tam burslu bir öğrenciydim. Bursumun kesilmesi demek bir dönemin ücretini kendim karşılamam demekti benim onu karşılayacak maddi gücüm yoktu. Ofisten çıkınca “madem ortalama artık bir işe yaramıyor başka şeylerle ilgileneyim” diye düşündüm. O günden sonra farklı hobilerle uğraşmaya başladım.

Benim bir kitaplık takıntım vardır. Küçüklükten beri kitap biriktiririm. Kitaplarımı ise isteyenlere vermeyi hiç istemem. Çünkü arkadaşlarıma ödünç verdiğim kitaplar geri gelmiyordu. Hepsinin kaydını tutmak istiyordum. Bu sebeple bir program olsun kitaplıktaki kitapların tamamının kaydını tutayım ne var ne yok ve basım yıllarına göre nasıl kitaplarım var görmüş olayım diye düşündüm.

Windows bir bilgisayarım vardı ve o zamanlarda böyle bir program bulamamıştım. Madem böyle bir program yok ben yaparım dedim. Yazılımcı arkadaşlarım vardı. O sıra onlara danışarak öğrenmeye başladım. Arkadaşlarım da yardım ediyordu ve C# üzerinden basit syntax öğretti basit problemleri çözebiliyordum. Sonrasında yazılımla uğraşırken baya keyif aldığımı fark ettim. Keyif aldıkça daha çok merak edip araştırdım, araştırdıkça daha çok denedim ve 2-3 ay sonra istediğim şekilde Windows’da çalışacak bir kitaplık uygulamasını yazdım. Projenin sonunda bu süreçten çok keyif aldığımı hatta bir sorunla karşılaşınca cevabı düşünürken bile keyif aldığımı fark edince dedim ki devam edeyim neden olmasın?

Android Geliştirmeye Başlama Kararı

Hobi olarak yazılım öğrenmeye devam ettim. Bana artık Windows’a bir uygulama yazmak çekici gelmedi, bıraktım. Kendimi mobil uygulama geliştirirken buldum. O dönemde mobil uygulamalar bu kadar popüler değildi ama çok daha popüler olacağını düşünüyordum ilgimi de çekiyordu. Haliyle Java öğrenmeye başladım ve Android geliştirmeye öğrenmeye devam ettim. 2018 yılında İstanbul’da Ismek kursuna gittim orada temel düzeyde Android öğrendim. Bu kurslar bittikten sonra çeşitli Udemy eğitimlerinden Youtube videolarından çokca yardım aldım. Istanbul’da birçok yazılım etkinliğine gitmeye başladım.

Öğrenme süreci gerçekten zordu. Hukuk gibi zor bir bölümde okurken zamanımı buna ayırmaya çalışıyordum ama vize ve final dönemleri geldiği zaman neredeyse hiç bakamıyordum. Bir şekilde sınavları atlattıktan sonra çalışmaya devam ediyordum. Sonrasında 2019 Mustafa Akgül Özgür Yazılım Kampına gidip Python üzerinden algoritma ve programlama eğitimi aldım. ÖYK bugüne kadar en verim aldığım eğitimlerden birisidir. Keşke covid olmasa da tekrar gitsek.

Hukuktan Vazgeçme Kararı

Yazılım öğrenmek ve kod yazmak benim için inanılmaz keyif verici bir eylemdi. Uğraşırken çok zevk alıyordum. Üstelik bende Dehb(Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) olmasına rağmen ilk kez bir şeyle uğraşırken uzun saatler dikkatimi verebiliyordum. Debhli olanlar bilecektir, uzun saatler dikkati bir şeye verebilmek çok zordur.

Velhasıl üçüncü sınıfın başında kariyerim için çoktan kararımı vermiştim. Avukat olmayacaktım. Hukuka dair bir iş ilgimi çekmiyordu. Adliyeye gitmek, sürekli insanlarla iletişim kurmak, kalemdekilerle tartışmak ve sürekli standart bir kıyafet giyme zorunluğu bana göre olmadığını fark ettim. Yaptığım işten haz almak benim için önemli bir parametreydi. Malum hukukun şu anki durumundan dolayı o hazı alamayacağımı da biliyordum. 3. sınıftayken okul zoruyla adliyede staj yapmaya gitmiştim. İlk gün gözlem yaptım. Tüm gün koşuşturmaları izledim vs. bana göre kesinlikle olmadığını anladım.

Ben yapı itibariyle rahat insandım, işle alakalı şeylerle ilgili insanlarla iletişim kurmayı sevmiyordum, rahat kıyafet giymeyi çok aşırı kurallara bağlı yaşamayı sevmiyordum haliyle kişilik yapısıyla birlikte bana uymayacağı aşikardı. Öte yandan yazılımla uğraşmaktan ciddi derecede keyif alıyordum. Aslında bana göre uygun olan bir işi başka bir bölümde okurken fark etmiştim, geç değildi neden olmayasın ki? Oldu nihayetinde.

Avukatlıktan vazgeçip yazılımcı olma kararımdan sonra hukuk fakültesini tamamen saldım. Derslere geçecek kadar çalışıyordum. Ortalamam bir ara 1.96'ya kadar düşmüştü, hedefim 2.00 yapıp uzatmadan mezun olmaktı. Öyle de oldu.

Sınav Dönemlerinde Dahi Çalışmak

İlk Uygulamayı Yayınlama Süreci

İlk mobil uygulamam Bring It’i 2019 yılında Google Play’de yayımladım. Bence ideal öğrenme yollarından birisi de kafanızda bir proje düşünüp veya var olanı alıp sıfırdan yapmaya çalışmak. Çünkü uygulamayı geliştirmeye çalışırken neye ihtiyacınız olduğunu, ne öğrenmeniz gerektiğini, neler yapmanız gerektiğini karşılaştığınız sorunlarla öğreniyorsunuz. O dönem beni yönlendiren kimse yoktu ve bu şekilde ilerleme yaptım.Yazdığım kod çok kötüydü ama birçok şeyin çalışma mantığını bu projeyi yaparken anlamıştım. Reposunu bıraya bırakıyorum korkunç kötü kod yazarak bitirmişim içerisinde ne bir konsept var ne bir mimari var dümdüz yazmışım. Github reposu : Bring It

Bring It Geliştirme Zamanlardan — 2019

Bring It yayımladıktan sonra Kotlin öğrenmeye başladım. Bu sefer arkadaşımla beraber bir uygulama geliştirdik. Uygulama: Mypaper Bu projeyle beraber Kotlin’i giriş seviyesinde öğrenmiştim. Buradaki kodlar Bring It’den bir tık daha iyiydi ama hala çok korkunç. Benim için önemli olan Android geliştirmeyi bir tık öğrenmek ve Kotlin’i deneyimlemekti.

Mezuniyet Dönemi ve Staja Giriş

2020 yılı nisan ayında Invio’ya staj programı için başvurmuştum. O dönem yazılım üzerine iş başvuruları yaptığım bir dönemdi. Henüz üçüncü sınıftayken yazılım geliştiricisi olmaya karar verince mezun olacağım dönemi planlamıştım. Mezun olduğumda stajyer olarak çalışıyor olmak hedefimdi. İş bulamama süreci ne kadar uzarsa avukatlık stajını başlatma ihtimalim artacaktı. Bu nedenle mezun olur olmaz bir yerde çalışıyor olmam gerekiyordu.

Invio’dan staj için mail geldi ve bir case yapmamı istediler. Verilen case ise yapabileceğim bir uygulamaydı. Ancak dümdüz yazarsam kabul edilmeyeceğimin de farkındaydım. Üstelik 6 günde vermem gerekiyordu ve ben vize haftasının tam ortasındaydım. O hafta neredeyse günde 2-3 saat uykuyla çalıştım. İlk önce MVVM öğrenecektim daha sonra onu uygulamaya çalışacaktım ve son olarak uygulamayı yazacaktım. Baya zorlu bir dönemdi ama nihayetinde hatalar da olsa yapabildim case i de gönderebildim.

İlerleyen günlerde case sonucu maili geldi. Aşamayı geçmiştim ve son aşama olan teknik mülakata girdim. Stajyer olacağım için sorular daha zorlayıcı değildi. Mülakatı da geçince kendimi bir anda stajyer olarak yazılım şirketinde bulmuştum. Ve şansıma bakın ki stajyer olarak işe başladığım tarih olan 1 temmuz günü okuldan resmi olarak mezun olmuştu. Üçüncü sınıfta yaptığım plan harfiyen yerine gelmiş oldu.

Staj Sonrası ve 1 Yıllık Çalışmam

Üç ay staj yaptıktan sonra Invio’da 1 Ekimde tam zamanlı olarak çalışmaya başladım. Büyük bir projedeydim. Stajda neredeyse Android’i sıfırdan öğreniyordum ve profesyonel olarak çalışmaya başlayınca alaylı olduğumdan dolayı defolarımın ortaya çıktığını fark ettim. Örneğin algoritma geliştirmede ve veri yapıları konusunda eksikliklerim vardı. Çok zorlanıyordum. Mesai sonrası zamanımı algoritma geliştirmeye yönelik okumalarla, problem çözmelerle, veri yapıları üzerine MIT den videolar izlemekle geçirdim. Haliyle çok daha fazla çalışıyordum.

Şimdi ise artık unit test bile yazabildiğim evreye geldim. Öğrenmem gereken birçok şey var ve hala eksiklerimi kapatmaya çalışıyorum. Profesyonel olarak bir şirkette çalışıyor olmak kişiyi kesinlikle daha çok geliştiriyor. Tavsiyem ne kadar erken bir işte çalışmaya başlarsanız doğru şekilde öğrenmeniz ve gelişmeniz o kadar hızlı olur.

Şimdiki Aklım Olsa Neleri Yapardım?

  1. İngilizce öğrenmeye çalışırdım.
  2. Kesinlikle birden fazla dil öğrenmek yerine bir dilde derinlemesine uzmanlaşmaya çalışırdım.
  3. Eğitimlerde gördüğüm kodları yazmak yerine sürekli “neden?” , “nasıl çalışıyor?” sorusunu sorarak ilerlerdim.
  4. Hemen bir uygulama geliştirmek yerine algoritma ve veri yapıları üzerine eğitim alır, kendimi bu yönde ilk önce geliştirmeye çalışırdım.
  5. Programlamayla ilgili bir kitap bitirirdim.

Biraz uzun oldu evet ama benim geçiş hikayem işte böyle. Verdiğim karardan bugüne kadar hiç pişman olmadım.

--

--

Mert Toptas

ex part-time law full-time mobile application#Flutter #Kotlin Android Developer at @Loodos linkedin.com/in/mertcantoptas/